CHP’li Günaydın’dan Bakan Tekin’e: Karabük Üniversitesi’nde yaşanan olayların, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde de yaşanabileceği yönünde endişeler var – Son Dakika Türkiye Haberleri
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Türkiye'deki üniversitelere yabancı öğrenci kabulünde usulsüzlük iddialarının bulunduğunu belirterek, Karabük'te yaşanan benzer olayların Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde (BAİBÜ) de olabileceği yönünde şikayetler aldıklarını kaydetti. Günaydın, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e, “BAİBÜ'de öğrenim gören yabancı öğrenci alımına ilişkin iddiaların araştırılması için YÖK tarafından başlatılan bir çalışma var mı?”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Türk üniversitelerine yabancı öğrenci kabulünde usulsüzlük iddialarını TBMM gündemine taşıdı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yanıt talebiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi sunan Günaydın, Karabük Üniversitesi'nde yaşanan ve kamuoyuna bilinen olayların yaşandığını duyduğunu kaydetti. l Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde “Gabonlu öğrenci Dina olayı” yaşanabilir. Yabancı öğrencilerin usulsüz işlem yaptığı yönündeki suçlamaları hatırlatan Günaydın, yabancı öğrenci sayısının arttığını hatırlattı.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar'ın yabancı öğrenci sayısının artırılmasının hedeflendiği yönündeki açıklamalarını hatırlatan Günaydın, yurt dışından öğrenci kabulüne ilişkin kısıtlamaların kaldırıldığını ve üniversiteler bünyesinde kararlar alınmaya başlandığını vurguladı. ÖSYM'nin değil, YÖK'ün kontrolündedir.
Günaydın, Karabük Üniversitesi'nde yaşanan olayların ardından Türkiye'ye yabancı öğrenci kabulüne ilişkin kuralların, bazı illerdeki birikimlerin ve yaşam koşullarının sorgulanması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Gabonlu öğrenci Dina'nın (Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga) 26 Mart 2023'te erkek ve ırkçı şiddete maruz kalarak şüpheli ölümünün ardından başlatılan soruşturma, Karabük'te 'siyahi kız öğrencileri ve onların taşradaki varlıklı müşterilerini taciz eden çetelerin' bulunduğunu ortaya çıkardı. öğrencilerin üniversiteye kayıtlarının düzensiz olduğu ve bu yolla gelir elde edileceği iddialarının öne sürüldüğü; kentte Afrikalı öğrencilerin maruz kaldığı yaşam koşullarının insan onuruna zarar verdiğinin tespit edildiği Eski rektör Refik Polat, bir üniversitenin nasıl üniversiteye dönüştürüldüğünü anlattı. Bir işletme: 'Üniversite olarak kazanmayı öğrendim. Devletin bana ayırdığı yatırım bütçesine yakın bir gelirim var. Uluslararası öğrencilerden, eğitimlerden, yaz okullarından ve gayrimenkul kiralamalarından kazanıyorum'' Sadece yaz okulundan 4 milyon kazandım. “
BOLU ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ UYARISI
Karabük Üniversitesi'nde yaşanan sorunlar ve yabancı öğrenci sayısındaki hızlı artışın Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde de görüldüğünü kaydeden Günaydın, sivil toplum kuruluşlarının yabancı öğrenci sayısının 3 yılda 15 kat arttığını iddia ettiğini söyledi. Karabük'te yaşanan olayların Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde tekrarlanacağı endişesinin bulunduğunu kaydeden Günaydın, soru önergesinin gerekçesinde şunların altını çizdi:
“Üniversitenin açıkladığı bilgilere göre kentte 102 farklı ülkeden 3 bin 234 yabancı öğrenci yaşıyor. 2019 yılında 506, 2020 yılında 924, 2021 yılında 1633, 2022 yılında ise 2111 öğrenci bulunmaktadır. 2020 yılında Prof. Dr. İbrahim Kürtül üniversitenin uluslararası öğrenci koordinatörü oldu ve o yıldan itibaren yabancı öğrenci sayısı yukarıda da görüldüğü gibi artmaya devam etti.
Kürtül'ün önceki görev yeri Karabük Üniversitesi'ydi. Karabük Üniversitesi Yabancı ve Türk Dilleri Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (TÖMER) müdürü olan Kürtül, aynı zamanda Karabük Üniversitesi rektörü olduktan sonra serveti hızla artan Refik Polat'ın da yardımcısıdır. Kürtül'den önce Bolu'ya gelen isimler de dikkat çekiyor. Karabük Üniversitesi TÖMER Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Kundakcı ve TÖMER Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Yılmaz Bacaklı katıldı. Kundakçı TÖMER'in müdürü, Bacaklı ise Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nin müdür yardımcısıdır.
YASA DIŞI İŞLEMLERLE İLGİLİ ŞİKAYETLER
Basına yansıyan haberlerde, “Karabük'te uygulanan sistemin Bolu'da da tekrarlanacağı, Kundakçı ve Bacaklı'nın TÖMER'de kendi 'kabile'lerini oluşturdukları” iddialarının yer aldığına dikkat çeken Günaydın, şöyle konuştu:
“İddialara göre TÖMER'de öğretmen alımına ilişkin herhangi bir duyuru yapılmıyor ve göreve atanacak öğretmenler için herhangi bir sınav veya mülakat yapılmıyor. Öğretmenler üniversitede müdür ve müdür yardımcısı aracılığıyla göreve başlarlar. TÖMER'de kaç öğretmenin çalıştığı bilinmiyor. YÖS sınavlarında başarısız olan yabancı uyruklu öğrenciler puanları toplanarak istedikleri bölüme yerleştirilirler. Daha da önemlisi oturma izni almak isteyen yabancılar TÖMER'e kendilerini öğrenci olarak tanıtarak rahatlıkla oturma izni alabiliyorlar.”
BAKAN TEKİN'E SORULAR
Günaydın, Bakan Tekin'e şu soruları sordu:
“1. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde (BAİBÜ) öğrenim gören yabancı öğrenci alımına ilişkin yukarıdaki iddiaların araştırılması için YÖK tarafından başlatılan bir çalışma var mı?
2.BAİBÜ hangi yılda yabancı öğrenci kabul etmeye başlamıştır?
3.BAİBÜ'ye yabancı öğrenci alımı hangi mekanizmalarla ve hangi kriterlere göre yapılmaktadır?
4.Kabul edilen tüm öğrencilerin lise diploması var mı? Lise öğrencileri de kabul ediliyor mu?
5. Pek çok üniversitenin Sayıştay raporlarında da belirtildiği gibi BAİBÜ'de yabancı öğrencilerin sınavları şirketler aracılığıyla uygulanan protokollerle mi yapılıyor?
6.Protokoller imzalandıysa bunlar hangi firmalardır? Protokollerin içeriği nedir (öğrencilerin ödediği sınav ücretleri, firmalara ödenen sınav ücretleri)?
7.Yabancı öğrencilerin aldıkları öğrenim ücretleri şirketlere ödeniyor mu? Gelir hangi üniversite kalemlerine harcandı?
8.BAİBÜ şu ana kadar ücretsiz öğrenci kabul etti mi?
9.Öğrenim ücreti BAİBÜ tarafından karşılanan yabancı uyruklu öğrenci var mı? Varsa bu sayı nedir?
10.Yabancı uyruklu öğrencilerin yurt ve diğer konaklama olanaklarından yararlanabilme koşulları yerli öğrencilerle aynı mıdır?
11. Yabancı öğrencilerin Türkiye'ye geldiklerinde sağlık kontrolleri (geçmişteki bulaşıcı hastalıklar, aşılar vb.) yapılıyor mu?